«Yabancısı oldum; ama yalancısı olmadım hayatın...»

18 Haziran 2011 Cumartesi

Vuslat, sevdiğini görmek için rüyaya dalıp uykuya dalamamaktır.

"Okuduğumuz şiirlerde, hikâyelerde hep hicrandan, ayrılıktan bahsediyoruz. Bugün vuslattan, kavuşmaktan bahsetsek?"


"Evet" dedim istemeden ve sanırım biraz sesli olmuştu. Biraz şaşırarak, biraz da gülerek baktı herkes yüzüme.


"Tabii ki olur" dedi Ömer ağabey. "Biz de siz gelmeden önce Ahmet'le tam da onu konuşuyorduk. Denk geldi. Güzel oldu. Ama bu bahiste öyle çok fazla şiir bulamayız ki dostlar. Yârine, sevdiğine ya da arzusuna (bu ister mal mülk, ister sevda olsun) kavuşan yine de bir firkat içindedir."


Etrafımdakilere bir baktım da herkes benim gibi bakıyordu. "Nasıl yani?" der gibi. O kadar zaman kavuşmak için acı çekeceksin, bekleyeceksin ulaşınca da tekrar acı çekeceksin, olacak şey mi bu?


"Mesela" dedi sonra Ömer ağabey.
"Mesela Zâtî'nin çok sevdiğim bir beyiti vardır;


Ayıttı ol peri bir gün düşüne girüren bir şeb
Sevincimden nice yıllar geçipdir görmedim uyku?
[O peri gibi güzel dilber bana "Rüyana geleceğim" diye söz verdiğinden beri heyecandan gözlerime yıllardır uyku girmedi. :(Oysa uyusam belki de sözünde duracak ve gelecek düşüme.)]


İşte vuslat dediğin böyle bir şey.
Pes ki pes.
Sevgilisi rüyasına geleceğim diyor da adam sevincinden, heyecanından gece uyuyamıyor ki sevdiğini görsün. Vuslat budur işte azizim. Sevdiğini görebilmek için rüyaya yatıp uykuya dalamamaktır.


"Doğuda Aşk Böyle Yazılır - Fatih Duman" kitabından alıntıdır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder