"- İki söz etsen, diline mi yapışır? Sohbetine de doyum olmuyor yani... Tamam, pek çekici değilim; ama ne yapalım, arada böyle oluyor işte. Eğer selâm vermeyişin bundansa, bil ki, sen de benden daha iyi görünmüyorsun."
"- İyi ki de söyledin..." dedi bizimki. "Sanki ben bilmiyorum ne hâlde olduğumu! Yüzüme vurmasan, karnın mı ağrıyacaktı?!"
"- Yâhu yok, ondan değil, hani, rahat ol,
"- O kadar canım sıkkın ki, iltifat etsen de, küfür sanırım!"
"- Ben de bir arkadaşa o kadar muhtâcım ki, sövsen, selâm verdin sayarım."
"- Kafam bozuk! Sana bakışım Su-i zanladır! Benden arkadaş olmaz!"
"- Benimse gönlüm sana meyyâl. Sana bakışım hüsn-i zanladır. Sensiz olmaz..."
"- Berbat kokuyorum! Pisim! Çirkinim! Yüzüm gözüm pasak içinde!"
"- Ee, «Körler sağırlar, birbirini ağırlar.»
(Neslihan Nur Türk / İmâmeyi yaktı ateş)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder