Oysa sahip olduğum en büyük ordu
sadece “sen”den oluşuyordu..
…………………………………………………………………………………………..
gördüğümüz şeyleri gördük mü gerçekten
eğilir, yerden bir zeytin tanesi alır gözlerin.
gözlerin; o siyah gül, geceye rengini veren.
gece, alnıma ıslak mendil bırakan ellerin,
ellerin, bilmediğim bir şarkı çalıyor, neden sevgilim.
inceliyor sesin
daha önce hiç bakmadığı işlek caddeleri
ortada tohum bile yokken açan çiçekleri gören gözlerin nerede
söylesin şimdi o günler aklımı şakaklarımda gezdiren
neden peşinden koşma hissi verir bir tren
içindekine asla yetişemeyecekken
sorun sende değil bende dedim kendime
sıkıntıdan bir zırhım var, kaşındırır, neşe işlemez.
yaşamıyorum artık
böylece kimse beni öldüremez
…………………………………………………………………………………………..
Ünlü bir harf bile olmayı istemem
saçlarım dökülürse yerine kuş dikersin
tanrı ve devleti herkes gizli sever
beni sevdiğini söyleyebilirsin.
Kafesiyle uçan bir kuştur yüreğim şimdi
bir düşünceyle gel pencereme…
uyanırız ben üç deyince..
bir
iki…
…………………………………………………………………………………………..
Ben bunları yazmadım, buldum..
terk edilmiş ve bakımsız, kalbimde..
…………………………………………………………………………………………..
Demiştim:
çok güzelsin, ben bu kadar sevemem.
…………………………………………………………………………………………..
Eli ayağına dolaşıyor,
Allah’ım ne güzel düğüm.
«Muzaffer Serkan Aydın»
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder