
"Aşk ne vakitten beri vardır?" diye suâl etmiştim ona. Meğer ne ağır bir suâlmiş. Bir an düşününce acıdım ona. Gözlerime bu kadar çâresiz bakışını görünce, gönlüme bir acı tebelleş oldu. "Hele yanaş" dedim. Gelip karşıma diz çöktü.
"Bak, görür müsün hâlimi? Ben günler, aylar ve hattâ senelerce aradım bu suâlin cevabını. Sana sorduğumu dâhi unutmuşken, kendi içimdeki yangına çâre diye aradım. İlkin sandım ki, bu aşk söylemeye başladığında, canın acımaya başladığında ortaya çıkar. Kelimelerin söze vurduğunda, sözün köze çaldığında ele gelir. Sonra anladım ki; bu, aşkın sözde hâliymiş. Hattâ aşk değilmiş o. Susmak gerekirmiş ilkin.
Sonra susmak demektir dedim aşka. Susunca başlar. Sustukça artar dedim. Ama sustukça âşık dalında kavrulan yaprağa dönermiş.
Bir güzelin simâsındadır dedim. Simâya düşürdüm bu üç harfi. Harfe sığmadı, söze sığmadı. Yanmak dedim de köze sığmadı. Güzelin kara gözünden taştı, göze sığmadı.
Meğer aşkı sûrete sığdırırsan boğulurmuşsun. Yanarmış da kavrulurmuşsun. Dilbere aşk edersin; ama aşk bâki kalır da güzeli unuturmuşsun.
Aşk yangınla başlar sandım. Saf nâr sandım aşkı ben. Ama aşk yanmak, köz olmak, nihâyeti hiç olmakmış. Hiç etmekmiş bedenini, canını, gözünle gördüğün dilberi hiçe vurmak, hiçle tartmakmış.
Aşk ezelden varmış. Ona bir başlangıç bulunamazmış. Hiçbir can yokken o varmış. Aşk bir güzel isim. Aşk bir gizli hazineymiş. Bulunca almak gerek, onunla yanmak gerekmiş.
İşte ben bu suâlime böyle cevap verdim. Doksan dokuz güzel ismin yanına ekledim bir isim daha; el-Aşk. İşte sırrı buymuş aşk diye gönlümüze düşenin. O gönüle gömülüymüş de aramak gerekmiş.
Her kişi aradığını bulur. Biz dâhi Aşk'ı ararız. Lâkin o nerede? O ne zamandır var?
O âlem yokken de vardı, dilber yokken de vardı, güzel yokken de vardı, kelâm yokken, söz yokken ve dâhi beden yokken de vardı. O sırdı, bilinmek istedi. Üç harfine üç âlem yansın istedi.
İşte, aşk, bir güzel isimdir. Ve aşk ezelden beri vardır. En güzel isimlerin içinde gönlümüze saklanmış gizli bir hazinedir o. Ben böyle bildim, böyle söyledim ve dedim ya, doksan dokuz güzel isme bir isim daha ekledim; el-AŞK."
Ben güzele değil, güzelliği verene âşık oldum.
YanıtlaSil